Tuesday, September 14, 2010

saat


son bir haftadir evimiz gayet senlikliydi. hocalar bize geldiginden beri tatli bir telas vardi evimizde. beraber yemekler hazirliyor, yiyor iciyor, sohbet ediyorduk... bugun onlari ugurladik. simdi evimiz bos gelecek... alismistik ne guzel...


buyuk hoca diyor ki: hayatimin en guzel gunlerini gecirdim...

ben guluyorum... sonra hattoriye diyormus ki: guluyor, ben saka yapiyorum saniyor...


loods 5'e gitmislerdi hattori ile, ordan bize klasik calar saat gorunumunde ama buyuk bir saat almis buyuk hoca. cok da yakisti eve... salona koyduk. saatimiz de olmadigi icin ve baktikca hocayi hatirlatacagi icin cok guzel oldu. hattori once kucuk bir saat secmis, pahali olmasin diye... hoca hem onu hem de bu buyuk saati almis...


kolyelerim ve kupelerim de diger hediyelerim...


pazar gecesi diger hocalar yemege gidince, biraz cocuklugunu gencligi anlatti buyuk hoca... anilar anilar... neler neler...insan hayati ne kadar da ilginc... ne yaparsan o oluyor...
elimizden geldiginde guzel agirlamaya calistik, surc-i lisan ettiysek affola... – "Misafiri seven hane sahibinin kalbi nurludur bu tastan. Misafirlere ikram etmek ve gönlünü almak tatlıdır bu baldan. Misafirin kalbi incedir bu kıldan. "
bir sonraki misafirimiz elif... persembe-ctesi...

No comments:

Post a Comment