Wednesday, September 22, 2010

alma


cemile nihan turhan - deli deli olma filmi ile tanistigim bu tatli insanin oyunculugunu cok begendim ve kendisini yeni filmlerde gormek icin sabirsizlaniyorum...
hele,
-sizin oraların nesi meşhurdur ?
-insanı meşhurdur, çok ciğerlidir bizim insanlarımız.
dialogundaki mimikleri gozumun onunden gitmiyor...

deli deli olma


Monday, September 20, 2010

the truman show


tabu


cuma aksami brouwerij ’t ij 'da bulustuk is sonrasi.
volkan-filiz, elif, hattori, ben ve mikael.
cok guzel biralarin oldugu bu mekan aksam 20.00 a kadar acik. guzel ve lokal bir ortami var. daha sonra gitmek uzere listemize alindi.
sonra uzun gel-git ler sonrasinda yemegimizi new king cin restoraninda yedik. daha once gittigim ama epeydir de gitmedigim bu restorana hattori'nin ilk gidisi idi. lezzetli ve hesapli...
ctesi oglen elif'le vedalasip direksiyon dersime gittim. yavas yavas bu isi kapiyorum gibi hissediyorum. sanki panik olma hissini attim. daha sakin hissediyorum kendimi. zaandam'a kadar gittik. oyle boyle derken damlaya damlaya gol oluyor iste.
bil ve oz ankara'da bulustular ve eski gunleri yad etmek icin ne gerekiyorsa yaptilar. ben de onlara telefonla baglandim, eski odalarimizi ziyaret edip yataklarimizin fotograflarini cekmeleri ve onu mms olarak bana gondermeleri en dokunakli kismiydi.
evde biraz dinlendikten sonra aksam yemegi hazirlamak uzereyken pino'yu aradim. konusurken bi anda dogaclama bir program yapiverdik ve pinolar aksam yemegine bize geldiler. menude: viento usulu tavuk, pilav, borek, salata vardi. pino da borek getirmis. borekler ciftlendi. visne sarabi ictik sirince'den gelen... tatli tatli sohbetlerin ardindan tabu oynamaya karar verdik. inanilmaz cekismeli ve eglenceli gecti... kizlara erkekler yaristik ve tabi ki biz kizlar kazandik...
birkac kupleyi not ediyorum:
gerdege girmek anlatilacak kelime
ben anladiyorum pinoya. bir sekilde gerdegi anlatttim. fiil hali diyorum, pino cevap veriyor: gerdeklemek :)
eksik etek anlatilacak kelime. nitto hattoriye anlatiyor.
biseyler biseyler diyor nitto, hattorinin cevap: tam orospu :)

hattori; nitto'ya anlatiyor, anlatilacak kelime: cani
birseyler biseyler anlatiyor hattori, sonra katil diyor nitto. sonra galatasarayda oynayan arnavut oyuncu filan diyor hattori; CANA ya gonderme yaparak. sonra onun gibi bir kelime filan diyor
nitto cevap veriyor: catil :)

Tuesday, September 14, 2010

restaurant alexandros


Kostverlorenhof 48-50

1183 HG Amstelveen


020 6477888


maandag :gesloten
dinsdag t/m donderdag :17:00 - 22:30
vrijdag t/m zondag :17:00 - 24:00

tanuki izakaya


Tanuki Izakaya
Pieter Lastmanweg 9,
1181XG Amstelveen
020 645 4650 ()

saat


son bir haftadir evimiz gayet senlikliydi. hocalar bize geldiginden beri tatli bir telas vardi evimizde. beraber yemekler hazirliyor, yiyor iciyor, sohbet ediyorduk... bugun onlari ugurladik. simdi evimiz bos gelecek... alismistik ne guzel...


buyuk hoca diyor ki: hayatimin en guzel gunlerini gecirdim...

ben guluyorum... sonra hattoriye diyormus ki: guluyor, ben saka yapiyorum saniyor...


loods 5'e gitmislerdi hattori ile, ordan bize klasik calar saat gorunumunde ama buyuk bir saat almis buyuk hoca. cok da yakisti eve... salona koyduk. saatimiz de olmadigi icin ve baktikca hocayi hatirlatacagi icin cok guzel oldu. hattori once kucuk bir saat secmis, pahali olmasin diye... hoca hem onu hem de bu buyuk saati almis...


kolyelerim ve kupelerim de diger hediyelerim...


pazar gecesi diger hocalar yemege gidince, biraz cocuklugunu gencligi anlatti buyuk hoca... anilar anilar... neler neler...insan hayati ne kadar da ilginc... ne yaparsan o oluyor...
elimizden geldiginde guzel agirlamaya calistik, surc-i lisan ettiysek affola... – "Misafiri seven hane sahibinin kalbi nurludur bu tastan. Misafirlere ikram etmek ve gönlünü almak tatlıdır bu baldan. Misafirin kalbi incedir bu kıldan. "
bir sonraki misafirimiz elif... persembe-ctesi...

la pampa


Restaurant La Pampa
Paleisstraat 21 , Amsterdam
telefoon: 020-6200153


Monday, September 13, 2010

portekiz






agustos'un ikinci yarisi gerceklestirdigimiz bir haftalik portekiz seyahatimiz ile ilgili birkac not dusmek istiyorum, geriye donuk kayit olusturmak icin:

ucak: ucak bileti bu sekilde daha hesapli oldugu icin, gidis ve donus noktasi olarak sevilla'yi sectik. boylelikle hem sevilla'yi da gezme sansi yaratmis hem de araba kiralamak portekiz'e gore ispanya'da daha hesapli oldugu icin cost cutting yapmis olduk. vueling iki kisi gidis donus: EUR488

araba: iki kisi seyahat edecegimiz icin kucuk bir araba secmeyi uygun bulmustuk. ama sansimiza en kucuk araba kategorisinde mercedes a180 vardi. ici cok genis, aslinda distan da hic kucuk sayilmaz. dizel oldugu icin cok hesapli... 6 gunluk araba kiralama: EUR188, 2.010 km icin benzin EUR155

guzergah: sevilla - tavira - cabo da roca-lizbon - porto - costa de caparica - lagos - sevilla

oteller: tavira- hotel quinta pôr do sol - kahvalti dahil - EUR115
lizbon - hotel mercure lisboa - kahvalti haric - EUR60
porto - hf ipanema park - kahvalti dahil - EUR71
costa de caparica -....- kahvalti dahil- EUR95
lagos - .... apart hotel kahvalti haric- EUR85
sevilla - hotel sevilla center - kahvalti haric - EUR60
restaurantlar - cafeler:
lisbon: cafe nicola (zincir), cafe pasteis de belem (nata), restaurant secura
porto: guarany (servis ambians cok guzel, yemek de basarili sayillir)
costa de caparica: o pipo ( unutulmaz bir deniz urunleri tepsisi)
lagos: restaurante piri piri

toplam: ~EUR2.300
ozellikle guney sahilleri cok guzeldi. hattori'nin buldugu plajlarla degisik tecrubeler yasadik... cok bakir cok guzel yerlerde yuzduk, okyanus dalgalariyla oynadik, costuk...
lagos'un plajlarina, sehrin isiltisina, kaldigimiz apart otele bayildik... tekrar gidilebilir diye notumuzu dustuk...
portekiz'i de gorduguz ulkeler listesine katmis olduk:
hollanda - ispanya - almanya - belcika - fransa - luksemburg - yunanistan - italya - san marino - avusturya - cek cumhuriyeti - abd - isvicre - ingiltere - portekiz
hattori'de macaristan-finlandiya-isvec gibi bir kac ilave daha var...

the ugly truth


hocalarla menu


carsamba: hoca begendi:), pilav, halamin "su boregi", yogurtlu kirmizi biber, salata, cikolata/krokanli d.gunu pastalari (esra icin)
persembe: tavuk gogus, kasarli portobello mantari, salata, bir onceki gunden: pilav, borek, yogurtlu kirmizi biber- yeni yemek istenmedi
cuma: mangal (antrikot, dana pirzola), patates kizartmasi, salata - hattori'nin ellerine saglik, yeni mangalimiz kullanima girdi. cok da guzel oldu. genconun dana pirzolasi favorilerimize tatli bir giris yapti.
cumartesi: izgara somon, patates puresi, brokoli, salata, dondurmali irmik helvasi
pazar: tavuk pirzola, firinda makarna, patates-bezelye, sekerpare

pazartesi: la pampa

Monday, September 6, 2010

gunes




birkac gundur post dusememistim simdi telafi etmeye calisacagim:




persembe; kizlarla colour kitchen'da bulustuk. daha once soylemis miydim ama ben bu ekibi cok seviyorum. tatli tatli sohbetler, yeni buldugumuz/ogrendigimiz seyleri paylasmalar ve cok guzel yemekler derken zamanin nasil gectigini anlayamadan bir baktik saat geceyarisini geciyor. hemmen apar topar son metroyu yakalamak uzere kalktik ama son metro gozumuzun onunden bir film seridi gibi geciverdi. mecburen taksi ile donmek zorunda kaldik. persembe gecesinden caro emerald i takibe aldim. aralik ayinda da konseri varmis. kizlarla gitmeye karar verdik. caro emerald bence gunesli gunler muzigi yapiyor ne dediginden bagimsiz...


cuma; ne yaptik hic hatirlamiyorum cidden:)




ctesi, sabah erken kalktim, direksiyon dersi aldim, sonra bahce ile ugrastik biraz. yeni cicekler diktik. harika bir hava vardi ctesi. oglen sedalara gittik. emre oyle tatlanmis oyle tatlanmis ki... harika bir ev pizzasi yedik. hatta hemen ertesi gunu ben de aldim pizza hamuru karisimindan. ilk firsatta yapmak istiyorum. menu de tumuyle cok guzel ve tam italyandi. ev pizzasi, sarimsaklik ekmek, salata ve tramisu... yazaiyorum ki buraya, bir konuk zamani ne yapsam diye dusundugumde bana alternatif olsun...


sedalarda ciktik, bakkal cakkal islerimizi hallettik.


aksam hattorinin gunes bulusmasi vardi. ben de evde film izledim iki tane: gunesi gordum ve ejder kapani... bir turlu izleyememistim bu filmleri iyi oldu.


pazar gunu hattori'nin futbol maci vardi. ben de gec kalktim, guzel bir kahvalti ettim: nane, beyaz peynir ve yeni firin ekmegi... bence tam kararinda bir kahvalti oldu. kahvalti sonrasi amstel boyunca bisiklete bindim. hava harikaydi, insanlar resmen akin etmisler nehir boyuna ve bisiklet-yaya trafigi olusmustu. sonra borek yaptim halamdan tarif alip ama galiba pek guzel olmadi. bakalim carsamba gunu ikram edecegim.




bugun oglen d3 vitamin aldim. gunes yoksunu bizler icin ozellikle gerekiyormus... aaa bir de sac boyasi aldim bugun... aksam boyayacagim.


bu blogun basligi ne olsun diye dusundum: gunesli bir haftasonu gecirdik, halimizi yikadik, onu bahcede kuruttuk hatta - o kadar gunesliydi, bisiklet gezmeleri de cabasi... gunesi gordum filmini izledim, hattorinin gunes bulusmasi vardi ve son olarak yazdigim gibi gunes yoksunu kuzeyliler icin D vitamini aldim... oyleyse basligimiz belli oldu: gunes...


eyvah eyvah


gunesi gordum




ejder kapani


vavien


baska dilde ask


kanalizasyon


Thursday, September 2, 2010

finduk finduk




basketbol maclari tum heyecaniyla gecelerimizi dolduruyor. her ne kadar dun gece camasir projesi, nini chati arasi izlesem de porto rico - tr maci da cok cok heyecanliydi. uzun sure gerideydik. pek de guzel oynamiyorduk ama yine de sans bize guldu...
nini chat i deyince, cok ozlemisim nini ile sohbeti. facebook ta karsilasinca hemen kaynatmaya basladik. bu kizin inanilmaz iyi gelen bir uslubu var. insan huzur buluyor. ayni seyleri ben kendime soyluyorum ama hic nini'den duymanin etkisini yaratmiyor. hep boyleydi bu durum... bir de nasil bir hafiza ise: ani-ask isimli kardesleri hatirlatti bana... yuh dedim fil hafizali seni...
bugun isyerinde arkadasimizin getirdigi giresun findiklarindan nasiplendik. finduk finduk hoooppp finduk hoppp finduk...
baskettir, findiktir; yuvarlanip gidiyoruz, yasiyoruz cok sukur der gibi...
aksama kizlar bulusmasi var. bu hafta cok uzun geldi bana... bir de hattori'nin de benim de randevularimiz pek boldu. haftasonu planlarimiz da yavas yavas sekillenmeye basladi. ama nedir: plan degil pilav lazim...:)
boyleyken boyle - semracan kosesinde oldugu gibi...

Wednesday, September 1, 2010

camasir projesi



bugun camasir gunu olacak... haftaya gelecek konuklarimiz icin nevresimleri carsaflari yikayip hazir etmemiz lazim. bunun icin gerekiyorsa evdeki tum sandalyeler, tum kapi ustleri camasir ipi niyetine kullanilacak ve sali gunune utulenmek icin ablamiza hazir edilecek. misyonumuz budur...

hattori bugun dagciliktan eski bir arkadasi ve caadasla bulusacagi icin camasir projesinin sorumlusu benim...

basketbol maclari tum heyecaniyla devam ediyor. dunku yunanistan-turkiye maci bir hayli heyecanli ve guzel gecti. turkiye'nin 76-65 turkiye'nin kazandigi macta ilyasova macin skoreri idi.